Gurbet ellerde önce meslek lisesi, ardından da makine teknikerliği okur. Almanya’da profesyonel olarak iş hayatına adım atan Özer Küçükgöl, iş gezilerinde hep İzmir’de bulunan firmalara odaklanır. Ve Özer Küçükgöl, ağabeyi Özcan ile birlikte 1992’de Stellram’ı 1996’da da HPT Hartner’i İzmir’de yatırıma ikna eder. Her iki kurumu da büyüten Küçükgöl, Alman şirket ortaklarının emekli olmasının ardından da stajyer olarak adım attığı HPT Hartner’i satın alır. Alman otomotiv ana sanayiine motor parçaları üreten önemli bir aktör olan Özer Küçükgöl’ün gündeminde ise yeni projeler var.
ÖZER Küçükgöl… İlk parasını 12’sinde Almanya’da amcasının kot üretim işletmesinde ütü yaparak kazanan ve o günden bu yana da durmaksızın çalışarak başarıyı yakalamış bir isim… Bugün Avrupa’nın önde gelen otomotiv üreticileri için yağ pompası mili üretimi gerçekleştiren HPT Hartner’in kurucularından Özer Küçükgöl’den hem girişimcilik öyküsünü hem de gelecek planlarını dinledik. 70’te Kütahya Gediz’de meydana gelen depremle anne ve babasının işçi olarak Almanya’nın yolunu tuttuğunu anlatarak söze başlayan Küçükgöl, hikayenin devamını şöyle aktardı:
HAYATINA O FUAR YÖN VERDİ
“Rahmetli babam terziydi. Depremle birlikte Kütahya Simav’dan Almanya’ya gitti. Bir süre sonra da bizi de yanına aldırdı. Ben ilkokula orada başladım. Gurbette ikinci kuşağın temsilcisi olarak sosyal ve kültürel anlamda birçok zorlukla karşılaştım. 12 yaşından itibaren de her yaz çalışarak kendi ihtiyaçlarımı karşılama yoluna gittim. Babamın hemşerisi ve sanayici arkadaşı merhum İsmail Tiryaki, iş gezlerinde bizi de ziyaret ederdi. O zaman futbola meraklı bir delikanlı olarak İsmail amcaya sürekli mesleğiyle ilgili sorular soruyordum. Yine bu soruların birinin ardından, İsmail amca beni 14 yaşında Hannover EMO Fuarı’na götürdü. Hatta ısıl işlem tesisi yatırım yapmak isteyen İsmail Tiryaki için tercümanlık bile yaptım. İşte, o fuar ve tercümanlık benim hayatıma yön verdi.”
ALMANLAR EMEKLİ OLDU, O ALDI
Fuardaki tabloyla lise tercihini meslek okulundan yana kullanan Özer Küçükgöl, İsmail Tiryaki’nin Almanya’da bulunan bir müşterisinde de çırak olarak çalışmaya başlar. Küçükgöl, “Lisenin ardından da makine teknikerliğini bitirdim. Bu aslında Türkiye’deki makine mühendisliğine denk gelen bir bölümdü. 1987’de de Stellram’da çalışmaya başladım. Burada çalıştığım süre içerisinde de kariyer olarak Türkiye’den başka bir yeri düşünmedim. İş gezilerimi hep İzmir’de bulunan firmalara odakladım. Bir süre sonra da neden bu ürünler Türkiye’de üretilmesin fikri doğdu. 1992’de Stellram’ı ikna ederek İzmir’de çoğunluk hissesi bizde olmak kaydıyla lisanslı üretici olduk. Gösterdiğimiz iyi performans Stellram’ın o dönem ki genel müdürü Manfred Grunski’nin de dikkatini çekti. Böylece Grunski’nin ortak olduğu HPT Hartner’ı da yatırıma ikna ettik. 1996’da Ege Serbest Bölgesi’nde ağabeyim Özcan ile ben küçük ortak olmak kaydıyla ikinci bir firmayı daha İzmir’e getirdik. Bugün Stellram’ın Türkiye’deki lisanslı üreticisiyiz. HPT Hartner’ın ortakları Günter Hartner ile Manfred Grunski ise bir süre sonra emekliye ayrılmak istedi. Yıllardır büyük emeğimiz olan HPT’nin tüm hisselerini satın aldık. Almanya’daki bütün üretimi de Türkiye’ye taşıdık” diyerek geldikleri son durumu paylaştı.
YÜZDE 16’SI İZMİR’DEN
HPT Hartner, bugün İzmir’den Avrupa’daki yağ pompası mili üretiminin yüzde 16′sını karşılıyor. Özer Küçükgöl, “HPT Hartner’ın 30 yılı aşkın bir geçmişi var. Türkiye’de de 20 yılını doldurdu. Burada ilk faaliyete geçtiğimizde Almanya’daki bir müşterinin sadece yüzde 3 tedarikçisi konumundaydık. Şimdi ise bu oran 75’lerde. 7 kişiyle başladığımız üretim sürecinde ise bugün iki şirkete 70’e yakın çalışanımız var. 210 metrekare ile başladığımız yapıyı da 3 bin metrekarelere çıkardık. Haftalık 3 bin adetle başlayan üretimi de 70 binlere çıkardık. Bugün Türkiye’de bulunan birçok firma herhangi üretim sorusu olunca ilk bizi arıyor” diyor.
ALMAN ÜRETİM DİSİPLİNİ
HPT Hartner’da tam bir Alman disiplini hakim. Fabrika müdürü de İzmir’de çeşitli firmaların kuruluşunda görev alan bir Alman… Özer Küçükgöl, şöyle devam etti: “Her çalışanımız Almanya’da eğitim görüyor. Bu bizim olmazsa olmazımız. Sonuçta Almanların değişik bir sistemi var. Bu sistemle biz de başarıyı yakalıyoruz. Bugün birçok Alman şirket, Türk firmalarla çalışmak istemiyor. Nedeni ise ilk başta 1 euro olan iş, 6 ay sonra 2 euroya çıkıyor. Biz böyle çalışmıyoruz. Yıllardan bu yana gelen bir istikrarımız var. Verimli üretim disipliniyle yol alıyoruz. Böylece fiyatta da bir standart yakalayıp, rekabet şansımız oluyor. Türkiye’de rakibimiz yok, ama Almanya’da çok.”
SIKINTILI BİR DÖNEM
HEM Türkiye özelinde hem de global pazarlarda sıkıntılı bir dönemin yaşandığına dikkat çeken Özer Küçükgöl, “Yabancılar Türkiye’de istikrar istiyor. Şu an Kanadalı bir müşterimiz güvenliği gerekçe göstererek Türkiye’ye gelmiyor. Gelecek yıl BMV’nin bir projesi var. Onun için buraya gelip denetim yapmaları gerekiyor, ama gelmekten kaçınıyorlar. Global pazarda da 2013’e kadar yükseliş vardı. Ama daha sonra bir duraklama başladı. Yeni projelerin hayata geçirilemediği bir süreci yaşıyoruz. Ama bizim hedeflerimiz arasında iki pompa firmasına daha ürün vermek var” görüşünü dile getirdi.
KISA KISA
* Özer Küçükgöl, işleri makine mühendisi olan ağabeyi Özcan Küçükgöl ile büyütmüş. Ağabey kardeş arasında ise sınırları net bir iş bölümü var. Özer Kücükgöl, üretim ve satıştan, ağabey Özcan ise personel ve finanstan sorumlu.
* Özer Küçükgöl, 1992’de bu yana birçok Alman yatırımcının İzmir’e yatırım yapmasında da gönüllü elçilik yapmış. Küçükgöl, “Yatırım için İzmir’e gelen firmaların ilk durağı burası. Buradan sonra kararlarını veriyorlar” diyor.
* Bir yandan STK’larda görev alan Özer Küçükgöl, öte taraftan ise yelken sporuna büyük bir ilgi duyuyor. Küçükgöl’ün 50’ye yakın da kupası var.